MACKİNAC ADASI GEZİ REHBERİ

Mackinac Adası da neresi, Akdeniz'de adını duymadığımız bir tatil cenneti mi diye soracaklar olursa cevabım maalesef ki hayır. Mackinac Adası Amerika'nın Michigan eyaletinin kuzeyinde bulunan ve yazın özellikle Michigan sakinleri tarafından günübirlik gezmek için çok rağbet gören bir adadır. Sen bunu nereden duydun derseniz de bu yazımdan sonra yayınladığım Work and Travel yazıma bakabilirsiniz. Bu program sayesinde tüm yaz bu adada çalışma fırsatı buldum ve şu anda da size gördüklerimi aktarıyorum. (https://haciendosobremesa.blogspot.com/2020/01/mackinac-adasi-work-and-travel-anilarim.html)


MACKINAC ADASI'NA NASIL GİDİLİR?
Bu soru, eğer yurt dışından geliyorsanız cevaplaması oldukça zor bir soru. Ben yazarken yorulacağım ki adaya varmaya ve adadan çıkmaya çalışırken neler çektim bir Allah bir ben bilir.
Öncelikle biz Detroit Havaalanına indik. Havaalanından bir taksi tutarak (tercihen Lift ya da Über uygulamalarını kullanabilirsiniz) otobüs durağına gittik. Otobüsümüzü önceden internetten almıştık. Biletlerini de bastırıp yanımızda muhafaza ediyorduk. Bu otobüsle Michigan eyaletinin kuzeyine, Mackinaw City'ye 7-8 saate yakın bir yolculuk yaptık.
Bizim biletleri aldığımız otobüs firmasının adı Greyhound. Zaten aratınca bir iki firma dışında başka bir firma da bulamayacaksınız. Çünkü Amerikalılar kendilerince bir sistem oturtmuşlar: herkesin arabası var. Hal böyle olunca da sefer sayısı olsun, firma olsun elinizi kolunuzu bağlıyor. Biz açıkçası yolculuktan memnun kaldık. Çok dakik ilerliyorlar ve otobüste de wifi vardı. Bu şekilde rahat rahat gitmek istediğimiz yere geldik.
Mackinaw City'ye vardığınızda sizi adaya götürecek iki tane vapur firması karşınıza çıkıyor. Birinin adı Shepler's diğerinin adı ise Starline. Öncelikle bunların sefer saatlerini kontrol etmenizi tavsiye ederim. Çünkü eğer geç bir saatte otobüsle adaya varıyorsanız seferler bitmiş olabilir. Yani ya Mackinaw City'de ya da Detroit'te yolculuğunuza başlamadan önce konaklamak zorunda kalabilirsiniz.


MACKINAC ADASI KONAKLAMA
Şimdi adaya vardınız hemen kendinizi bir duşa atıp sonra yatmak istiyorsunuz ama adada nerede kalacağınızı bilmiyorsunuz. İşte burada sizin maddi durumunuz devreye giriyor. Adadaki oteller hep zengin ailelerin gelip kaldığı yerler. Öyle elini kolunu sallayarak kimse giremiyor maalesef. Bunun nedenlerinden biri de adanın çok küçük olması. Bu konuya yazının devamında değineceğim.
Neyse hal böyle olunca adada bir gün geçirmektense adanın dışında bir yerlerde kalıp günübirlik buraya gelebilirsiniz. Benim için hava hoştu. Ada çalışanı olunca, çalışanların kaldığı yurt tarzı evlerde çok cüzi bir miktarda ödeme yapıyordum.



MACKINAC ADASI HAVA DURUMU?
Adanın havası yazın güneş varken sıcak ve nemli sayılabilir. Ancak Adana gibi bir yerden gelen insan için hiçbir şey. Akşamları her türlü soğuk oluyor ve bir ceketle dışarı çıkmanız gerekiyor. Biz Haziran başında geldiğimizde ciddi soğuktu ben bir ceket daha almak zorunda kalmıştım. Sonrasında biraz daha ısındı ama Eylül'e gelmeden yine o soğuk kasvetli havasına döndü. Hatta durumu kısaca şöyle özetleyeyim, biz geldiğimizde hala laleler vardı ve Temmuz'da solmaya başladılar.



MACKINAC ADASI İÇİNDE ULAŞIM
Adaya geldiniz, feribottan indiniz ve x oteline gitmek istiyorsunuz. Yürümeye mecaliniz kalmamış ve eşyalarınızı da taşımak için yardıma ihtiyacınız var. Doğal olarak bir taksi çağırdınız. Buraya kadar her şey çok normal. Ancak sizi almaya gelecek taksi, bir at arabası olacak.















 


     Mackinac Adası 1898 yılında herhangi bir motorlu taşıtın adaya girmesini yasaklamış. Bu nedenle arabayla gelen turistler arabalarını yukarıda bahsettiğim feribot iskelelerinin park alanlarına bırakıyorlar. Bu arada motorlu taşıt derken gerçekten hepsi yasak. Eğer yürüme engeliniz varsa adanın içinde bir yerlere gitmek çok zor oluyor. Bazen elektrikli scooterla gezen insanlar görebiliyorsunuz, onları da ancak özel izinle alabiliyorlar. Üstüne üstlük de adanın çevresinin dümdüz olmasına rağmen içeri taraflara girip biraz turstik gezi yapayım dediğinizde sizi İstanbul'un yokuşlarını aratmayan yokuşlar bekliyor.
Onun dışında, at arabası tek ulaşım aracı değil. Bir de bisiklet var. Adanın merkezinde bir sürü bisiklet kiralayabileceğiniz yer var. Ben mesela adada yaşadığım için çok ucuza kendime bisiklet satın aldım.



ADADA NERELERİ GEZEBİLİRİM?
Öncelikle bisiklet kiralamak:
Adanın çevresi 8 mil yani 12.5 km'ye tekabül ediyor. Normal bir sürüş hızıyla adanın çevresini 1-2 saatte dolaşabiliyorsunuz. Peki çevresinde ne mi var? Çiçek, böcek, ağaçlar ve göl manzarası. Onun dışında çok fazla tarihi yer göremeyeceksiniz.
Bisikletle adanın çevresini dönmeye karar verdiyseniz şehir merkezi dışında durabileceğiniz ve ihtiyaçlarınızı giderebileceğiniz sadece British Landing var. Burada yemek satan küçük bir büfe ve tuvaletler mevcut. Bu şekilde mola vermek için seçebileceğiniz güzel yerlerden olduğunu düşünüyorum.

  • At Arabası Turu:

Bu da yürümek istemeyen, kısıtlı bir zamanda adanın ana noktalarını görmek isteyen insanların tercih ettiği bir araç. (Özellikle de çocuklu ailelerin.) Gerçekten de adanın çoğu ilginizi çekebilecek noktasına gidiyor ve size bazı yerlerde inip etrafa bakıp bir sonraki araca binme şansı da veriyor. Klasik at arabası turlarının yanı sıra bir de özel turlar var. Bu turlarda da nerelere gitmek isteyeceğinizi kendiniz seçiyorsunuz. İçinde bulunduğunuz araba da sadece size ve ailenize özel.



  • Grand Hotel

Bu otel adanın turistik bir gelir kaynağı olmasına yardım eden başlıca unsurlardan biriymiş. Adı gibi gerçekten kocaman bir otel ve gecelik fiyatı 400 doları buluyormuş. Hal böyle olunca oraya gelen insanların durumu, otelin içi ve sunduğu fırsatlar diğer otellerden kat be kat farklı oluyor.



  • Arch Rock

Bu doğal bir şekilde olmuşmuş bir kaya. Yavaş yavaş kayanın daha dayanıksız yerleri dökülmüş ve kavisli bir yapı meydana gelmiş. Turistlerin de en çok ilgisini çeken yerlerden biri. Ancak buraya çıkmak için 200'e yakın merdivenle veya yokuş yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. O yüzden bazıları için zorlu bir yolculuk oluyor.



  • Fort Holmes

Burası adanın en yüksek noktası. Bu nedenle de güzel bir manzarası var. Eskiden adaya gelen gemileri izlemek amaçlı konulmuş bir askeri üsmüş. Onun izleri hala duruyor. İçeri giriş ve ziyaret ücretsiz.




  • Cemetries ve Skull Cave

Adanın bir de mezarlığı bulunmakta. Bence Fort Holmes'a yakın olması nedeniyle gidip görülmesi gereken yerlerden bir tanesi. Skull Cave de bu mezarlığa giden yolun ağzında. Herkes isminden dolayı kafatası göreceğiz diyerek bu mağaraya geliyor ama buranın ne mağaralığı kalmış ne de kafatasları. Hepsi ya yok olmuş ya da çalınmış. Bunu bilmeyen turistler de geldiklerinde hayal kırıklığı ile geri dönmek zorunda kalıyorlar.



  • Point Lookout ve Sugarloaf Rock

Kızılderililerin bir zamanlar mesken bellediği bir bölge olduğu için her kayanın ağacın bir efsanesi var. Bu  kaya da onlardan bir tanesi. Ben ancak efsaneyi gidip onlardan dinlemenizi önerip size birkaç fotoğraf bırakıyorum. Kayayı ağaçların arasından görebilidiğiniz fotoğraf da Point Lookout'tan çekilmiştir.



  • Harrison Ville

Ada'da kaç kişi yaşıyor derseniz, kışın sadece 500 kişi. Adanın çok zenginleri West ve East Bluff denilen uçurumsu yerlere yerleşmişler. Bu nedenle oradaki evler çok güzel. Ancak Harrison Ville'de insanlar toplu bir şekilde yaşıyor. Evleri daha küçük. benim için küçücük adada bu farkı çok net bir şekilde görebilmek güzel bir deneyimdi.

  • Crack in the Island ve Cave of the Woods

Artık adada her şeyi yapmış ve bunlardan sıkılmış insanlara genellikle yürüyüş yapmaları için önerdiğimiz yerlerden biriydi. Bunlardan bir tanesi mağara diğeri de adadaki bir çatlak. Şimdi ikisinin de adını duyunca vayy ne çıkacak acaba diye beklentisi yükseltiyor insanın. Gittim gördüm, oraya kadar yürüdüm hatta tırmandım sayılır. Yere kadar inen bir çatlak veya devasa bir mağara yoktu. Ancak müthiş bir turist tuzağı vardı.



  • Doğa Yürüyüşü Yapmak İsteyenlere. Manitou Trail:

Bana yürüyüş isteğiyle gelen turistleri genel olarak yönlendirdiğim yollar buralar oluyordu. Çünkü uçurumsu bir yerin kenarından yürüdüğünüz için çok hoş göl manzaralarıyla da karşılaşabiliyordunuz. Zamanınız olduğunda kesinlikle öneririm.



  • Fort Mackinac

Çalıştığım yerlerden birini sona sakladım. Çünkü bence adada en ilgi çekici yerlerden biri burası. Yine savaş zamanında kullanılan askeri üslerden. Bizim hisarlara yapısı ile çok benziyor. Yukarıda bahsettiğim Fort Holmes'ten çok sonra yapılmış. İçinde askerlerin kaldığı,yemek yediği, talim yaptıkları barakalar mevcut. Şimdi ise bunlar turistler için düzenlenmiş ve sergi haline gelmiş. Biletinizi aldığınızda bunları gezebiliyorsunuz. Onun dışında saat başı gösteriler oluyor. Mesela saat 13'te top ateşliyorlar, saat 14'te şarkı söylüyorlar, 15
'te silah gösterisi oluyor gibi... Yani serginin yanında bu şekilde ilgi çekici etkinliklerle de eğlenebiliyorsunuz. Aynı zamanda buradan aldığınız biletle adanın merkezinde yine içinde canlandırmaların olduğu evlere girebiliyorsunuz. Mesela bir evde eskiden insanların nasıl yemek yaptığını gösteriyorlar diğerinde ise nasıl ticaret yapıldığını. Buralarda çalışan herkes kostümüyle çalışıyor. Bu şekilde daha gerçekçi bir anlatımla karşılaşıyoruz.



ÖNEMLİ NOTLAR:

  • Adanın kuş bakışı görünümü kaplumbağaya benzediğinden hediyelik eşya dükkanlarında vs. bir sürü kaplumbağa figürü görebilirsiniz. 
  • Mackinac Island'ı söylerken çoğu insanın sonuna ''k'' koyarak söylediğini duyacaksınız ancak bu yanlış. Yerlilerden çok azar yersiniz. Aynı komşu şehri Mackinaw City gibi sonu "w" harfi olarak okunuyor ama sadece yazılışı farklı.
  • Adanın haritasını da ekledim.

Yorumlar

Popüler Yayınlar