MACKINAC ADASI WORK AND TRAVEL ANILARIM #MSHP

Mackinac State Historic Parks Guest Service Representative

Ben 2019 yazında Michigan Eyaleti'nin Mackinac Adası'nda Work and Travel'a gittim. Adada, Fort Mackinac State Historic Parks (MSHP) yani oranın eyalet parkı olan yerde Guest Service Representative (GSR) olarak çalıştım. Bu yazımda genel olarak bu iş yerinin çalışma şartlarından, neler yaptığımızdan, fiyat ve adada bir çalışan olarak nasıl yaşadığımızdan bahsedeceğim. Eğer ada hakkında bilgi almak istiyorsanız, ayrıca bu yazıma tıklayarak bulabilirsiniz.
MACKINAC ADASI GEZİ REHBERİ



Adanın içinde Fort Mackinac olarak anılan hisar tarzı bir yer var. Burası eskiden askeri üs olarak kullanılıyormuş, şimdi ise turistlere açık ve içinde bazı gösterilerin yapıldığı tarihi bir yer haline gelmiş. Bu hisarın dışında iki tane bilet gişesi var, biri insanların yürüyerek çıktığı yer biz buraya South Sally diyoruz, diğeri de genelde at arabalarının geldiği yer, yine çalışanlar arasında Avenue olarak biliniyor. İçeri girdiğinizde sizi askerlerin yaşadığı ve talim yaptığı barakalar karşılıyor. Bu barakalardan birini hediyelik eşya dükkanı yapmışlar. Bunun dışında şehir merkezinde Art Museum olarak bilinen sanat müzesi ve Visitor Center olarak da bilinen turizm bürosu da bu çalıştığımız yerle bağlantılı.


Yani eğer MSHP'de GSR olarak işe alındıysanız ve Mackinac Adası içindeki pozisyonlarda çalışacaksanız bu saydığım yerlerde görevlendiriliyorsunuz. Yaptığınız iş en basitinden kasada durmak, bilet satmak ve gelen turistlere bilgi vermek veya istedikleri eşyaların yerini göstermek, depoyu kontrol etmek ve stok yapmak. Yani bir nevi mağaza çalışanı ve bilet gişesi çalışanını turist rehberinin turisti gezdirmeyen haliyle birleştirmişler.
İşe ilk başladığınızda size üniforma ve yaka kartı veriyorlar. Pantolonunuzu söylenen renkte siz alıyorsunuz. İlk günlerde zorlanabileceğiniz şeylerden bir tanesi de Amerika'nın parasına alışmak olabilir. Önceden biraz araştırıp benim gibi oraya gittiğinizde elinizdeki paraya saatlerce bakıp ben kaç kuruş üst veriyorum diye düşünmek zorunda kalmayın. Onun dışında başka beni zorlayan şeylerden bir tanesi de turistlerden gelen sorulardı. Birkaç tane günde 30-40 kere duyduğunuz soru olabiliyor onlar zamanla oturuyor ve siz de seri bir şekilde cevap vermeye başlıyorsunuz. Ancak bazı sorular 1800'lü yıllarda burada şu varmış nerededir? oluyor. Sırf bu soruları duyduktan sonra mağazada benden daha kıdemli olarak çalışan kadını çağırmak istemediğimden iki üç tane bizde bulunan kitapları okumuştum. Onun dışında haftada iki tatili olan ve sizi çok aşırı zorlamayıp memur hayatı yaşatacak ve isterseniz de ikinci iş bulmanıza yardım edecek bir çalışma imkanı olduğunu söyleyebilirim.
MAAŞ
Benim gittiğim sene bir GSR'ın maaşı saat başı 10 dolardı. Ancak fazladan saat çalışmak isteme gibi bir şansınız yoktu, yani 40 saati doldurduktan sonra "overtime" yapamıyordunuz. Ancak genelde çalışanların kaldığı ev (Mission House, ilerleyen yerlerde bahsedeceğim) gayet ucuz olduğundan (haftalık 24 dolar) konaklamaya çok fazla para harcamak zorunda kalmıyordunuz.

Tanınan Fırsatlar

Öncelikle ada küçük bir yer olduğu için neredeyse tüm mağazalar birbiriyle bağlantılı. Bu nedenle adada çalışanlar bu mağaza ve restoranlarda % 10'dan % 50'ye kadar değişen indirimlerden yararlanabiliyor. Bu indirimler feribotta da geçerli olabiliyor. Bu nedenle gittiğiniz her yerde ben ada çalışanıyım indirimim var mı diye sormayı unutmayın.
Aynı zamanda da eğlence mekanları ve etkinliklerde de bize çeşitli haklar tanınıyor. Mesela at arabası turu normalde 30 dolarken bizim için ücretsiz, veya "Perili Tiyatro" dedikleri korku evi ve canlı kelebeklerin bulunduğu "Kelebek Evine" ücretsiz girebiliyorduk. Bunun nedenlerinden bir tanesi, çalışırken bir çok turist size "adaya geldim ve günümü nasıl değerlendirebilirim; "Bu tur nereye gidiyor" gibi sorular soruyorlar. Biz de bu imkanlardan ücretsiz yararlanınca insanlara objektif olarak önerebileceğimiz etkinlikler oluyor.

YAKA KARTINIZI GÖTÜRMEYİ UNUTMAYIN

Aynı zamanda sadece bizim şirketin çalışanlarına özel ada dışına seyahat, gemi turu, kiliselerin çalışanlara özel düzenlediği yemekler ve scout dinner denilen adaya bize yardıma gelen izci çocuklarının düzenlediği yemek günlerinden yararlanabiliyorduk. Bu şekilde bazen o gün yemek yapmak zorunda kalmıyorduk.


Konaklama

State Park çalışanı olarak herkes Mission House denilen yapımı 1800'lerin sonuna denk gelen bir evde kalıyor. Ev, erkek ve kadın olmak üzere iki kanadı ayrılmış durumda. Her katta iki banyo ve iki mutfak var. Bunları kattakilere paylaşıyorsunuz ve ayda iki kere temizlik sırası size geliyor. Ne gün temizlik yapmak istediğinizi mutfak ve banyonun duvarlarında asılı kağıda yazıyorsunuz. Bunun nedeni de evin sürekli bir yardımcısı olmaması. Bu sayede konaklama ücreti de oldukça düşük bir fiyata denk geliyor.


Evin odalar, bazılar küçük, bazılar büyük olmak üzere değişiklik gösteriyor. Şansınıza tek kişilik veya dört kişilik odaya düşebilirsiniz. Aynı zamanda girişte ortak alan dedikleri bir yer var. Burada bir televizyon, masa oyunları ve başka oyun konsolları bulunmakta. Bunların hepsinden de istediğiniz gibi yararlanabiliyorsunuz.


Mission House özellikle sosyallik konusunda gerçekten çok iyi, hem çalışanların birbiriyle kaynaşmasına olanak sağlıyor hem de bir çok etkinlik fırsatı sağlıyor. Mesela ben ve arkadaşım orada bulunan beyaz tahtaya Turkish Night diye bir etkinlik düzenlediğimizi yazmıştık, hatta bunu evin facebook grubunda da paylaştık. Bu şekilde insanlar bizim etkinliğimize geldi ve ortak alanda herkese yaptığımız yemekleri yiyip bizimle Aile Arasında adlı Türk filmini izlediler.



ADADA ÇALIŞAN OLARAK YAŞAMAK
Adada bu evde düzenlenen etkinlikler dışında başka bir çok etkinlik oluyor. Mesela 21 yaşının üstündeyseniz geceleri bütün barlar ve restoranlar ada çalışanları ile kaynıyor diyebilirim. Bunun nedenlerinden bir tanesi adada kalan insanların genelde yaşlı olmaları ve gençlerin gece adada kalmayı karşılayabilecek kadar parasının olmaması. Çünkü otellerin fiyatları gerçekten çok yüksek.
Ancak geceleri benim gibi sakin bir hayat yaşamayı sevenlerdenseniz üzülerek söylüyorum ki bizdeki gibi oturup keyif yapabileceğiniz kafeler mevcut değil maalesef. Çayınızı alıp dışarıda oturmak zorundasınız ve dışarısı yaz olmasına rağmen çok da ılık olmuyor.
Eğlence hayatının dışında kiliselerin düzenlediği etkinlikler de var. Mesela bahsettiğim çalışanlara özel yemek günleri ve benim birkaç kere katıldığım dans günleri oluyor. Bunlara katılarak arkadaş çevrenizi genişletebiliyorsunuz.
Ancak uzun bir süre adada kalacaksanız ek iş bulmanızı öneririm çünkü bir süre sonra adada gezilecek yerler bitiyor ve aynı şeyleri tekrar tekrar yapmak zorunda kalıyorsunuz.

BİRKAÇ ÖNERİ:



  • Adada bir tane market var ve oldukça pahalı. Bu nedenle ana karaya gidip bir otobüs bularak Wallmart'a gitmeniz gerekmekte. Size önerim otobüs saatlerini iyi araştırın çünkü çok seyrek bir şekilde geçiyor ve hafta sonları hiç otobüs olmuyor. Bir de markete giderken bavulunuzla gidin ki erzakları stoklamak kolay olsun. Hatta arabası olan birini bulursanız sizden iyisi yok.
  • Birçok ortama girip insanlarla tanışmaya çalışın. Amerikalılar gerçekten çok cana yakınlar ve sizi arkadaş gruplarına katmaktan zevk alıyorlar.
  • Adada her yer yürüme mesafesinde. En kötü 15-20 dakika alıyor bir yerden diğerine gitmek. Ancak ben yine de adaya gittiğimde kendime bisiklet satın aldım. Çünkü adanın çevresini dolaşmak sadece 1 saat sürüyor bisikletiniz varsa hem çok güzel spor oluyor size hem de arkadaşlarla yapabileceğiniz güzel bir etkinlik. Aynı zamanda işe bisikletle gitmenin zevkine başka nerede varılır bilemiyorum.

Yorumlar

Popüler Yayınlar