VARDA(ALMAN) KÖPRÜSÜ -KARAİSALI
Bugün Türk Telekom Spor Kulübü'nün düzenlediği bir doğa yürüyüşüne gittik. Yola iki minibüsle çıktık. İlk durağımız Karaisalı ilçe merkezinde güzel bir manzara ile kahvaltı yapacağımız parktı.
Herkes kahvaltısını yaparken ben de çevreyi gezinmeye çıktım ve parkın yanında 'büst müzesi 'tarzında bir yer buldum. Burada her Türk devletinin kurucusunun bir büstünü en ortaya da Atatürk'ün büstünü koymuşlar ve bu büstlerin yanına da her devletin bayrağını asmışlardı. Bazı insanlar tarihi anca sınıfta öğrenirsiniz derler ya işte tam da bu düşünceye ters düşen bir parktı kendileri, çok hoşuma gitti.
Minibüslerimiz bizi yürüyüşe başlayacağımız noktada indirdi. Aslında hedefimiz olan Varda Köprü'süne 1 km kalmıştı ama minibüs bizi biraz dolandırıp 11 km kala bir yere indirdi. Amaç yürümek ama tabii insan kolaya kaçmayı sever.
Neyse vira bismillah dedik yürümeye başladık. Adana'nın nemine göre hava güzeldi şansımıza. Ne sıcak ne soğuktu. Başta güzel güzel yollardan geçtik ne rampası ne de taşı toprağı vardı. Artık bununla mı gözümüzü kokutacaktınız falan diyorduk ki yolun yolluktan çıktığı yerlere geldik.
Şansıma en sevdiğim spor ayakkabımı giymiştim. Büyüklü küçüklü kayalara basmaktan yamulan ayakkabımın yanında artık ısınmaya başlayan hava ve saatlerce yürüme etkeni de girince ayaklarımız koptu ve altı aşındı.
Tam biz düzlük bir yere indik oh derken bir baktım birkaç yabancı bisikletleriyle yokuş yukarı gidiyor. Amcam da geldi bize hi falan dedi. Amca yukarısı taşlık, bırak bisikleti kendi başımıza inene kadar canımız çıktı diyecektik de baktım saçlara ak düşmüş ama dinç bir insan var karşımızda, bundan sonrasına karışılmaz diye düşünerek ''hi''larla uğurladık. Biz de tezek kokularıyla yolumuza devam ettik.
Köprüye 1km kala birkaç kişiyi almak için otobüs gönderildi ve hedefimiz Alman Köprüsü'ne ulaştık. Neredeyse 9 km yürümenin verdiği yorgunluğu hedefimizin göz alıcılığı geçirmeye yetti. Gerçekten çok güzel bir köprü, derinliği, bulunduğu yer, tarihi görünüşü fevkalade. Hacıkırında bulunan bu köprünün de hikayesi şöyle:
2.Abdülhamit zamanında Alman İmparatoru ile imzalanan sözleşmeyle Haydarpaşa'dan Halep-Şam-Bağdat arasına bir demiryolu kurulması öngörüldü ve çalışmalar başlandı. Bu yolun en zor kısmı ise Toroslar tarafındaydı. Trenlerin geçmesi için 37 adet demiryolu tüneli yapıldı ve bunlardan 18 adeti ise Belemedik-Hacıkırı'nda bulunmaktadır. Türkiye'nin en uzun ikinci demiryolu tüneli de bu bölgededir. Demiryolu güzergahında bulunan Varda(Vardıha) Köprüsü'nün de yapımı 5 yıl sürmüştür ve yapımı sırasında 21 işçi,1 mühendis ölmüştür. Ölen Almanlar anısına bir de Alman mezarlığı yapılmıştır.
Köprünün ayaklarına taşınan kesme taşlar yakındaki tepelerden ve tünellerden teleferik sistemi ile getirilmiştir. İşçiler arasında taşların varıp varmadığını onaylamak için 'vardı mı', 'vardı ha' olarak söylendiğinden köprünün adı böyle kalmıştır.
Karaisalı İlçe Merkezi
Herkes kahvaltısını yaparken ben de çevreyi gezinmeye çıktım ve parkın yanında 'büst müzesi 'tarzında bir yer buldum. Burada her Türk devletinin kurucusunun bir büstünü en ortaya da Atatürk'ün büstünü koymuşlar ve bu büstlerin yanına da her devletin bayrağını asmışlardı. Bazı insanlar tarihi anca sınıfta öğrenirsiniz derler ya işte tam da bu düşünceye ters düşen bir parktı kendileri, çok hoşuma gitti.
Neyse vira bismillah dedik yürümeye başladık. Adana'nın nemine göre hava güzeldi şansımıza. Ne sıcak ne soğuktu. Başta güzel güzel yollardan geçtik ne rampası ne de taşı toprağı vardı. Artık bununla mı gözümüzü kokutacaktınız falan diyorduk ki yolun yolluktan çıktığı yerlere geldik.Şansıma en sevdiğim spor ayakkabımı giymiştim. Büyüklü küçüklü kayalara basmaktan yamulan ayakkabımın yanında artık ısınmaya başlayan hava ve saatlerce yürüme etkeni de girince ayaklarımız koptu ve altı aşındı.
Tam biz düzlük bir yere indik oh derken bir baktım birkaç yabancı bisikletleriyle yokuş yukarı gidiyor. Amcam da geldi bize hi falan dedi. Amca yukarısı taşlık, bırak bisikleti kendi başımıza inene kadar canımız çıktı diyecektik de baktım saçlara ak düşmüş ama dinç bir insan var karşımızda, bundan sonrasına karışılmaz diye düşünerek ''hi''larla uğurladık. Biz de tezek kokularıyla yolumuza devam ettik.
2.Abdülhamit zamanında Alman İmparatoru ile imzalanan sözleşmeyle Haydarpaşa'dan Halep-Şam-Bağdat arasına bir demiryolu kurulması öngörüldü ve çalışmalar başlandı. Bu yolun en zor kısmı ise Toroslar tarafındaydı. Trenlerin geçmesi için 37 adet demiryolu tüneli yapıldı ve bunlardan 18 adeti ise Belemedik-Hacıkırı'nda bulunmaktadır. Türkiye'nin en uzun ikinci demiryolu tüneli de bu bölgededir. Demiryolu güzergahında bulunan Varda(Vardıha) Köprüsü'nün de yapımı 5 yıl sürmüştür ve yapımı sırasında 21 işçi,1 mühendis ölmüştür. Ölen Almanlar anısına bir de Alman mezarlığı yapılmıştır.
Köprünün ayaklarına taşınan kesme taşlar yakındaki tepelerden ve tünellerden teleferik sistemi ile getirilmiştir. İşçiler arasında taşların varıp varmadığını onaylamak için 'vardı mı', 'vardı ha' olarak söylendiğinden köprünün adı böyle kalmıştır.
NOT: James Bond'un Skyfall filminde atladığı köprü de bu köprüdür.
Yorumlar
Yorum Gönder