AVATAR

Hayır, şu James Cameron'un yönettiği mavi, devasa yaratıklar değil. Tüm elementleri bükebilen karakterin olduğu efsane çizgi filmden bahsediyorum. (Tabi ona çizgi film denirse)



AVATAR: The Last Airbender
Sanırım Avatar'ı hepimiz biliyoruz. Dünyanın en ihtiyacı olduğunda ortadan kaybolan Avatar, 100 yıl sonra düzeni sağlamak için geri gelir.
Kuzey Su Kabilesinin tek su bükücüsü olan Katara ve onun abisi Sokka ile dünyadaki düzeni kurmak için yola çıkarlar tüm yolculuk boyunca değişik insanlarla dostluk kurarlar. Düşmanlar kardeş olur. Karakterlerimiz aşıklarını bulur. (Birazdan da Yeşil Çam'a bağlayacağım.)
Yaklaşık 60 bölüm boyunca acısıyla tatlısıyla beraber olduğumuz Avatar Aang ile vedalaştıktan sonra içinizde bir burukluk hissedersiniz. Sanki tüm bölümler boyunca orada ateş bükmeye çalışan sizdiniz gibi. Kurgu, konu ve çizim açısında muhteşem bir çizgi film olan Avatar'ın boşluğunu doldurmayı planlayan yazarımız bize bir sürpriz yaptı ve 2012 yılında başka bir Avatarla karşımıza çıktı.


The Legend of KORRA
Bu yazıyı Korra'nın tüm sezonları tamamlandığı zaman yazmak isterdim ama diğer sezonun 9 ay sonra çıkacağını duyunca dayanamadım. :D
Korra'nın Aang kadar sevilip sevilmediği son zamanlardaki tartışmalar arasındaydı. Bana soracak olursanız sevdim. Bir kere Avatar'ın bir kız olduğunu görmek hoşuma gitti.
Korra tamamiyle feminist duygulardan arınıp kendi görevini yerine getiriyor. Aang'in Avatar olduğu dönemle Korra'nınki çok farklı. Bir kere Avatar olarak sevilmeme lüksün yok. Avatar insanlığın tek umudu olarak gösterilirken Korra dışlanmalara maruz kalıyor. İnsanlar eskiden bükücülere saygı duyarken Korra'nın zamanında bükücülerin bu dünyadan gitmesi isteniyor. Bu yönlerden zorluk yaşayan Korra beklendiğinin aksine hoşgörü göstermiyor. (heheheh seviyorum bu kızı)
 Bizi nerede bulacağını nereden bildin?
Sanırım Avatar'ın izini sürme gibi bir yeteneğimin olduğuna şaşırmamalı.
Aslında Korra'nın iyi olup olmadığını  tartışmamız biraz saçma. Sonuçta bize bir filmin sonunun o hikayenin de sonu olmadığını öğretti. Demek istediğim, küçüklüğümüzde örnek aldığımız karakterlerin, Aang'in, Zuko'nun sonradan neler yaptığını, ne hale dönüştüklerini öğrendik. Mesela Zuko'nun amcası Iroh bile bir bölümde belirince nostaljik hissediyordum. Hele Zuko'nun ve Katara'nın yaşlılık halini görünce daha bir garip oldum. Demekki Kahramanlar da yaşlanırmış. 
Neyse yine Avatar'ın fan sitelerinde dolaşırken çok hoşuma giden ve şu ana kadar demek istediğimi özetleyecek bir yazı buldum:

 Legend of Korra bir çocuk programı değil. Avatar: Son Hava Bükücü'yü 10 yıl önce bir çocuk olarak izlemiş ve tatmin olmamış yetişkinler için bir program.


 Koruma ve güç abartılıyor. Ben mutluluğu ve sevgiyi seçmenin çok daha akıllıca olduğunu düşünüyorum. -General Iroh



Son olarak: Pai Sho'nun bir oyundan daha fazlası olduğunu söylemiştik değil mi?

Yorumlar

  1. Gerçekten gelmiş geçmiş en harika animasyon şaheserlerinin başında gelir Avatar. Karakterlerini mi övelim, konuyu mu, o konunun işlenişini mi, müthiş bir hayal gücünün doğurduğu o bükücülük olayını mı, verilen mesajları mı, geçen replikleri mi... Her şeyiyle şaheser işte! Avatar fazla iyiydi ve onun kadar iyi bir iş çıkarmak bile zorken, ondan iyisini çıkarmak çok çok ÇOK zor olsa gerek. Bir kere Avatar çok uzun süredir kalbimizde, Korra'yla ise yeni tanıştık. Ama iki serinin birbirini tamamlayışı bile gerçekten harika ve Korra sırf bu yüzden bile sevilir.

    YanıtlaSil
  2. Kesinlikle. Çünkü hiçbir şey mutlu sonla bitmez her zaman devamı vardır. Bunu Korra'da görmek beni çok mutlu etti. Öte yandan Korra bitince onu da özleyeceğiz ve 3.'sü çıkarsa -ki umarım çıkar- yeni bir team avatar ile karşılaşmak isterim. Yeni hikaye, yeni karakterler ve tabii ki Korra'nın finalden sonraki hali...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar