MASUMİYET MÜZESİ ZİYARETİM

 


Üniversite için İstanbul'a ilk geldiğim günlerde Beyoğlu'nu keşfederken Çukurcuma'da bulunan Masumiyet Müzesi'ne denk gelmiştim. Bu kitap ve müzenin ilişkisi hakkında az çok bir bilgiye sahiptim ve o gün kendime kitabı okuduktan sonra bu müzeyi ziyaret edeceğim hakkında söz verdim. Ne ironiktir ki bu kitabı pandemide -yani İstanbul'dan temelli ayrıldığım bir zaman diliminde- okumak nasip oldu. Bu nedenle benim müze ziyaretim de yalan oldu. 

Yıllar sonra bir sınav için İstanbul'a yolum düştü. Bu sınavdan sonra trenimin hareket saatine kadar zamanım olduğu için Masumiyet Müzesi'ni ziyaret etmeye karar verdim. O kadar yorgunluk ve hastalık arasında verdiğim en güzel kararlardan biri olabilir. 

Öncelikle, İstiklal Caddesi'nden Çukurcuma'ya doğru yürüdüm. Şehrin bu taraflarına çok sık gelmediğimden dolayı sanki farklı bir İstanbul'a ışınlanmışım gibi hissettim. Çevredeki antikacıları ve bana İstanbul'u çağrıştıran tüm ayrıntıları inceleyerek müzenin bulunduğu sokağa girdim ve biletimi aldım. 

Müze üç kattan oluşmakta. Giriş katında Füsun'un sigaralarının bulunduğu bir duvar var. Herhalde bu kısım hem müzedeki hem de kitaptaki en unutulmaz bölümlerden biridir. Bu duvarı boydan boya sigara izmaritleriyle kaplamaları oldukça ilgi çekiciydi.

Sonrasında ikinci kata çıktım. Burada Füsun ve Kemal'in yaşadığı anıların Kemal tarafından yorumlandığı küçük bölümler vardı. Kitabı okumamın üstünden 3 yıl geçtiği için burada değindikleri çoğu ayrıntıyı unuttuğumu farkettim. Eminim kitabı okur okumaz gelenler bu odayı daha farklı bir gözle inceleyeceklerdir. 


Son olarak en üst katta Kemal'in odası bulunmakta. Burada en hoşuma giden ayrıntılardan biri de Orhan Pamuk'un bu kitabı yazarken kullandığı kağıtlardı. Bir yazarın kitabını yazarken hangi adımları izlediğini,, kitapta basılan cümleler ve ilk halleri arasında nelerin farklı olduğunu görmek oldukça etkileyiciydi. 


Masumiyet Müzesi kitabını okumuş herkesin bu müzeyi ziyaret etmesini tavsiye ederim.



Yorumlar

Popüler Yayınlar