KARGA SAHAF

Geçen pazar kitap delisi bir arkadaşım sayesinde çok güzel bir yer keşfettim. Kendileri hadi gel görüp görebileceğin en hoş ortama gidelim derken Adana'daki bir sahaftan bahsediyormuş.

Karga Sahaf yer altında depo gibi bir yer. Aşağı merdivenle iniyorsunuz. Zaten basamaklardan inerken hemen ne kadar özgün bir yer olduğunu anlayabilirsiniz. Merdiven kenarında bir sürü daktilo, duvarlarda ise çeşitli ziyaretçilerin bıraktığı notlar, şiir dizeleri, ve sözler var. En çok da bu özgün yanı hoşuma gitti.

İçeri girince kitap kokusu ile karşılanıyoruz. Dünyadaki sayılı güzel kokulardandır herhalde. Etraftaki yığınla kitaba baktıkça insanın hemen hepsini okuyup bitiresi geliyor. 

Arkadaşım istediği kitapları sorup değişim yaparken şöyle etrafa bakınma fırsatım oldu. Kitapların arasına bir kutu içine de fesler konulmuş. Küçük bir ayrıntı olarak yanında eski ankesörlü telefonlardan var. Onlardan biraz daha uzak bir yerde de gramofon ve plakların yığılı olduğu bir masa bulunuyordu. Dükkanın sahibi hemen bir plak koydu güzel bir şarkı çaldı. Eskiler işini biliyormuş işte. Hiç gramofondan dinlenen şarkı ile bilgisayardan dinlenen şarkı bir olur mu? Olmuyormuş.

Buralara gelene kadar kaç kişinin elinden geçmiş, ne hikayeler yaşamış bilinmeyen kitapları incelemeyi bitirdiğimizde şarkı türkü eşliğinde uğurlandık Karga Sahaf'tan. 

Giderken de duvara birkaç bir şey eklemeden edemedim tabii.