LOUIE ZAMPERİNİ

17 Kasım 2014'de vizyona giren ''Unbroken''(Türkiye'de vizyona giren ismi ile ''Boyun Eğmez'') adlı filmi yeni izleme fırsatım oldu. İzledikten sonra ise filmin baş rolündeki kahramanın hayatını araştırmadan duramadım. Filmle ilgili spoiler vermeden önce ise bu filmi yöneterek böyle bir hikayenin varlığından haberdar eden Angelina Jolie'ye de teşekkürlerimi iletiyorum.
*Yaşanmış bir hikayedir.*
Louie Zamperini, İtalya'dan Amerika'ya taşınan bir ailenin çocuğudur. Zamanının çoğunu bir şeyler çalıp yakalandığında ise kaçmakla geçirir. Bir gün yine polislerden kaçarken, abisi onun ne kadar hızlı koştuğunu farkeder ve Louie'ye yol göstererek onu eğitmeye başlar.Ve yıllar sonra Louie kendini Olimpiyatlarda koşan bir atlet olarak bulur.
Şöhreti o kadar yayılır ki Adolf Hitler bile onunla görüşmek ister. Tokyo'da yapılacak olan 4 yıllık Olimpiyatların da göz bebeğidir. Ancak 2.Dünya Savaşı'nın patlak vermesi ile olimpiyatlar iptal edilir ve Louie de kendi isteği ile Amerikan Ordusu'na katılır.
Uçakta geçirdiği bir kaza sonucu arkadaşları ile Pasifik Okyanusu'na düşer ve tam 47 gün boyunca küçük bir botun içinde hayata tutunmaya çalışırlar. 47.günde kendilerini kurtaran taraf, Japon Deniz Kuvvetleri'dir. Savaş esiri olarak alınan ve İdam Adası adı verilen bir bölgede karanlık odalara kilitlenip aç bırakılan Louie ve arkadaşları hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. Birkaç ay sonra bu adadan alınıp esir kampına götürülürler. Bu kampta aç bırakılmalarının yanında Zamperini, özellikle sadist bir muhafız olan Matsuhiro Watanabe tarafından çeşitli işkencelere maruz kalır. Kamp esirleri, Matsuhiro'ya ''The Bird'' lakabını takmışlardır ve onun önünde titremeden durabilen neredeyse kimse yoktur.
Yıllar sonra savaşın sonlanmasının ardından bu işkenceler bitmiş ve Louie evine dönmüş, ailesi onu sevinç gözyaşları ile karşılamış ve ülkesinde savaş kahramanı ilan edilmişti. Louie'nin aksine Watanabe ise Amerika tarafından en çok aranan savaş suçlusu olmuş ve 7 yıl boyunca bir makette kasiyerlik yapıp birkaç yılda bir annesini ziyaret ederek Amerikan Ordusu'ndan saklanmıştır. Savaş suçlularının arama emri kaldırıldığında ise ortaya çıkmış ve verdiği röportajda şu cümleleri söylemiştir: ''Yaptığım işkenceler kamp amirleri tarafından bana söylenen emirler olmadığını kabul ediyorum. Sadece karşımdaki insanların Japonya'nın bir düşmanı olduğunu bilip bu durumun bende uyandırdığı etki ile onlara sert davrandım.''                                    
Matsuhiro Watanabe
Ülkesine döndükten sonra Zamperini yaşadığı travmalar nedeni ile alkolik olmuş anca evlenip bir yuva kurduktan sonra alkolu hayatından çıkarmıştır.
Savaşın izlerinin yeni yeni geçmeye başladığı bir zamanda Zamperini Japonya'ya bir gezi düzenlemiş ve bir zamanlar esiri olduğu kamptaki askerlerin yanına gidip onları affettiğini bildirmiştir. Ancak Matsuhiro Watanabe'ye maktup yazmasına rağmen, Matsuhiro, Louie ile görüşmeyi reddetmiş.
Şu an internette bir çok röportajı ve belgeseli bulunan Zamperini 2014 yılı Temmuz ayında zatürre yüzünden hayata veda etti.
Dünyada hiçbir insan acı çekmeyi haketmez. Ancak devletlerin üstünlük kurma çabası olarak nitelendirdiğimiz ''savaş'' gibi hoş olmayan bir durumu atlatıp kendisine çeşitli acılar yaşatan insanları affedebilen Louie Zamperini'nin hikayesinden ders almalıyız. Çünkü bu hayatta affetmek kadar rahatlatıcı ancak bir o kadar da zor bir şey yoktur.
Barış için mücadele edilmesi dileği ile...

Yorumlar

Popüler Yayınlar